**Borsa Güne Yükselişle Başladı - 2 Temmuz 2024** İstanbul Borsası, bugün güne olumlu bir notla başladı. BIST 100 Endeksi, güne önceki kapanış fiyatının %1,5 üzerinde 1.520 puandan açıldı. Açılış seansında en çok değer kazanan sektörler arasında bankacılık, enerji ve turizm yer aldı. İş Bankası öncülüğünde bankacılık hisseleri %2'ye varan artışlar gösterdi. Enerji sektöründe ise yükselişe liderlik eden şirket BOTAŞ oldu ve hisseleri %2,5 değer kazandı. Tuiç ve Corendon gibi turizm hisseleri de açılışta %1,5'e yakın prim yaptı. Yükseliş eğiliminin hakim olduğu borsada, bazı hisseler ise geriledi. Geçen hafta zirveye çıkan teknoloji hisseleri bugün kar satışlarına maruz kaldı. Hepsiburada ve Getir gibi şirketlerin hisselerinde %1'e varan düşüşler gözlemlendi. Borsada işlem hacmi de önceki güne göre artış gösterdi. Açılış seansında toplam işlem hacmi 10 milyar TL'yi aştı. Analistler, borsanın yükseliş trendinin devam edebileceğini düşünüyor. Küresel piyasalarda yaşanan toparlanma ve yurt içinde alınan ekonomik tedbirler, yatırımcıların risk iştahını artırmaya devam ediyor. Analistler, BIST 100 Endeksi'nin önümüzdeki günlerde 1.600 puan seviyesine doğru ilerleyebileceğini tahmin ediyor. Borsada işlem yapan yatırımcıların, piyasa hareketlerini dikkatle takip etmeleri ve yatırımlarını risklerine uygun olarak yapmaları öneriliyor.

**Borsa Güne Yükselişle Başladı - 4 Temmuz 2024** Türkiye Cumhuriyeti borsası (Borsa İstanbul), bugün işlemlere yükselişle başladı. BIST 100 endeksi, dün kapanışa göre %1,42 artışla 123.546,64 puana yükseldi. Yükselişin lokomotifi, %3,67 değer kazanan finans sektörü oldu. Bankalar, %3,76 ve sigortacılık %3,58 oranında yükselerek endeksin başı çekti. Havacılık sektörü de günü %2,85 yükselişle kapattı. Sektörde en çok kazandıran hisse senedi, %4,58 artışla Türk Hava Yolları oldu. Turizm sektörü de yabancı turist sayısındaki artışa paralel olarak %2,64 oranında değerlendi. Sektörde en çok kazandıran hisse senedi, %3,98 yükselişle TUI Türkiye oldu. Borsa uzmanları, yükselişin küresel piyasalardaki olumlu havayla desteklendiğini belirtiyor. ABD borsaları dün rekor seviyelere yükselmiş ve bu durum yatırımcıların risk iştahını artırmıştı. Öte yandan, Türkiye'nin ekonomik verilerindeki iyileşme de yatırımcıların güvenini destekledi. Tüketici Güven Endeksi'ndeki artış ve ihracat rakamlarında görülen yükseliş, ekonominin olumlu yönde seyrettiğini gösteriyor. Borsa uzmanları, yükselişin kısa vadede devam etmesini bekliyor. Ancak küresel piyasalardaki olası olumsuz gelişmelerin ve seçim öncesi siyasi belirsizliğin riski unutulmamalı.

**Borsa Güne Yükselişle Başladı - 4 Temmuz 2024** Türkiye Cumhuriyeti borsası (Borsa İstanbul), bugün işlemlere yükselişle başladı. BIST 100 endeksi, dün kapanışa göre %1,42 artışla 123.546,64 puana yükseldi. Yükselişin lokomotifi, %3,67 değer kazanan finans sektörü oldu. Bankalar, %3,76 ve sigortacılık %3,58 oranında yükselerek endeksin başı çekti. Havacılık sektörü de günü %2,85 yükselişle kapattı. Sektörde en çok kazandıran hisse senedi, %4,58 artışla Türk Hava Yolları oldu. Turizm sektörü de yabancı turist sayısındaki artışa paralel olarak %2,64 oranında değerlendi. Sektörde en çok kazandıran hisse senedi, %3,98 yükselişle TUI Türkiye oldu. Borsa uzmanları, yükselişin küresel piyasalardaki olumlu havayla desteklendiğini belirtiyor. ABD borsaları dün rekor seviyelere yükselmiş ve bu durum yatırımcıların risk iştahını artırmıştı. Öte yandan, Türkiye'nin ekonomik verilerindeki iyileşme de yatırımcıların güvenini destekledi. Tüketici Güven Endeksi'ndeki artış ve ihracat rakamlarında görülen yükseliş, ekonominin olumlu yönde seyrettiğini gösteriyor. Borsa uzmanları, yükselişin kısa vadede devam etmesini bekliyor. Ancak küresel piyasalardaki olası olumsuz gelişmelerin ve seçim öncesi siyasi belirsizliğin riski unutulmamalı.

**Bodrum'da Beton Mevzuat Dinlemiyor** Muğla'nın gözde turizm merkezi Bodrum'da, betonlaşma hız kesmeden devam ediyor. Mevzuata aykırı inşaatlar, yarımadanın doğal güzelliklerini tehdit ediyor. **Kaçak Yapılar Kol Geziyor** Bodrum Belediyesi verilerine göre, ilçede yaklaşık 18 bin kaçak yapı bulunuyor. Bu yapılar, genellikle ormanlık alanlar, tarım arazileri ve sahil şeridi gibi hassas bölgelere inşa ediliyor. **Çevresel Felaket Riski** Kaçak yapılar, çevre üzerinde ciddi olumsuz etkilere yol açıyor. Ormanlık alanların tahrip edilmesi, erozyona ve sel riskine neden oluyor. Sahile yapılan yapılar ise deniz ekosistemini bozuyor ve turistleri uzaklaştırıyor. **Mehtap Bayındırlık** Bodrum Belediyesi Mehtap Bayındırlık Müdürü Bahadır Ede, kaçak yapılaşmanın önlenmesi için sıkı önlemler aldıklarını, ancak mevzuatın yetersizliğinden dolayı zorlandıklarını söyledi. "Mevcut mevzuat, kaçak yapıları yıkmak için bize yeterli yetki vermiyor. İnşaatların durdurulması ve yıkımı uzun ve zahmetli bir süreç" dedi Ede. **Siyasi Müdahaleler** Bodrum'daki kaçak yapılaşmanın altında siyasi müdahalelerin de yattığı iddia ediliyor. Bazı yetkililer, kaçak inşaatların onaylanması karşılığında belediye seçimlerinde destek aldıklarını ifade ediyor. **Turizmin Çöküşü** Kaçak yapılaşmanın Bodrum'un turizm sektörünü de olumsuz etkilediği belirtiliyor. Turizmciler, betonlaşmanın ilçenin doğal güzelliklerini bozduğunu ve turistleri uzaklaştırdığını söylüyor. **Yetkililer Sessiz** Bodrum'daki kaçak yapılaşma sorunu karşısında yetkililer sessizliğini koruyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, kaçak yapıların yıkılması için yeterli adım atmıyor. Valilik ise belediyelerin sorumluluğunda olduğunu savunuyor. **Sonuç** Bodrum'da betonlaşma hız kesmeden devam ediyor. Mevzuatın yetersizliği, siyasi müdahaleler ve yetkililerin sessizliği, doğal güzelliklerin hızla yok olmasına neden oluyor. Bu sorun çözülmezse, Bodrum'un turizmi ve çevresi geri dönüşü olmayan şekilde zarar görecektir.

**Bodrum'da Beton Mevzuat Dinlemiyor** Muğla'nın gözde turizm merkezi Bodrum'da, betonlaşma hız kesmeden devam ediyor. Mevzuata aykırı inşaatlar, yarımadanın doğal güzelliklerini tehdit ediyor. **Kaçak Yapılar Kol Geziyor** Bodrum Belediyesi verilerine göre, ilçede yaklaşık 18 bin kaçak yapı bulunuyor. Bu yapılar, genellikle ormanlık alanlar, tarım arazileri ve sahil şeridi gibi hassas bölgelere inşa ediliyor. **Çevresel Felaket Riski** Kaçak yapılar, çevre üzerinde ciddi olumsuz etkilere yol açıyor. Ormanlık alanların tahrip edilmesi, erozyona ve sel riskine neden oluyor. Sahile yapılan yapılar ise deniz ekosistemini bozuyor ve turistleri uzaklaştırıyor. **Mehtap Bayındırlık** Bodrum Belediyesi Mehtap Bayındırlık Müdürü Bahadır Ede, kaçak yapılaşmanın önlenmesi için sıkı önlemler aldıklarını, ancak mevzuatın yetersizliğinden dolayı zorlandıklarını söyledi. "Mevcut mevzuat, kaçak yapıları yıkmak için bize yeterli yetki vermiyor. İnşaatların durdurulması ve yıkımı uzun ve zahmetli bir süreç" dedi Ede. **Siyasi Müdahaleler** Bodrum'daki kaçak yapılaşmanın altında siyasi müdahalelerin de yattığı iddia ediliyor. Bazı yetkililer, kaçak inşaatların onaylanması karşılığında belediye seçimlerinde destek aldıklarını ifade ediyor. **Turizmin Çöküşü** Kaçak yapılaşmanın Bodrum'un turizm sektörünü de olumsuz etkilediği belirtiliyor. Turizmciler, betonlaşmanın ilçenin doğal güzelliklerini bozduğunu ve turistleri uzaklaştırdığını söylüyor. **Yetkililer Sessiz** Bodrum'daki kaçak yapılaşma sorunu karşısında yetkililer sessizliğini koruyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, kaçak yapıların yıkılması için yeterli adım atmıyor. Valilik ise belediyelerin sorumluluğunda olduğunu savunuyor. **Sonuç** Bodrum'da betonlaşma hız kesmeden devam ediyor. Mevzuatın yetersizliği, siyasi müdahaleler ve yetkililerin sessizliği, doğal güzelliklerin hızla yok olmasına neden oluyor. Bu sorun çözülmezse, Bodrum'un turizmi ve çevresi geri dönüşü olmayan şekilde zarar görecektir.

**Altın Fiyatları Yeni Haftaya Sınırlı Düşüşle Başladı** [Şehir, Tarih] - Altın fiyatları yeni haftaya sınırlı düşüşle başladı. Emtiaya yönelik güvenli liman talebi azalırken, ABD doları güçlendi. Pazartesi günü spot altın, ons başına 1.847,32 dolardan işlem görerek Cuma gününe göre %0,1 oranında düştü. ABD altın vadeli işlemleri ise Şubat sözleşmesi için bir önceki günün kapanışına göre %0,3 oranında gerileyerek ons başına 1.850,40 dolara düştü. Altın fiyatları geçen hafta ABD'nin güçlü istihdam verilerinin ardından yükselmişti. Ancak bu hafta, ABD ekonomisinin güçlü kalacağına ve Federal Rezerv'in faiz oranlarını daha uzun süre yüksek tutması gerekebileceğine dair endişelerin artmasıyla düştü. Faiz oranlarındaki artışlar genellikle altın gibi faiz getirisi vermeyen varlıklara olan talebi azaltır. Çünkü yatırımcılar faiz getirisi elde etmek için bu varlıklar yerine tahvillere yönelirler. ABD dolarının güçlenmesi de altın fiyatlarına baskı yaptı. Altın genellikle bir dolar karşılığı fiyatlandırılır ve dolar güçlendiğinde altın daha pahalı hale gelir ve talebi düşer. Bununla birlikte, jeopolitik belirsizlikler ve küresel ekonomik yavaşlama endişeleri altın fiyatlarına bir miktar destek sağlıyor. Rusya-Ukrayna savaşı, artan enflasyon ve yaklaşan resesyon korkuları yatırımcıları emtiaya yönlendiriyor. Altın için teknik görünüm karışık. Altın, ons başına 1.830 dolar seviyesindeki önemli bir destek seviyesinin üzerinde işlem görüyor. Ancak, 1.880 dolar seviyesindeki direnç seviyesini kırmakta zorlanıyor. Analistler, altın fiyatlarının kısa vadede muhtemelen dalgalanmaya devam edeceğini ve ABD'den gelen ekonomik verilere ve jeopolitik gelişmelere bağlı olacağını belirtiyor.

**Altın Fiyatları Yeni Haftaya Sınırlı Düşüşle Başladı** [Şehir, Tarih] - Altın fiyatları yeni haftaya sınırlı düşüşle başladı. Emtiaya yönelik güvenli liman talebi azalırken, ABD doları güçlendi. Pazartesi günü spot altın, ons başına 1.847,32 dolardan işlem görerek Cuma gününe göre %0,1 oranında düştü. ABD altın vadeli işlemleri ise Şubat sözleşmesi için bir önceki günün kapanışına göre %0,3 oranında gerileyerek ons başına 1.850,40 dolara düştü. Altın fiyatları geçen hafta ABD'nin güçlü istihdam verilerinin ardından yükselmişti. Ancak bu hafta, ABD ekonomisinin güçlü kalacağına ve Federal Rezerv'in faiz oranlarını daha uzun süre yüksek tutması gerekebileceğine dair endişelerin artmasıyla düştü. Faiz oranlarındaki artışlar genellikle altın gibi faiz getirisi vermeyen varlıklara olan talebi azaltır. Çünkü yatırımcılar faiz getirisi elde etmek için bu varlıklar yerine tahvillere yönelirler. ABD dolarının güçlenmesi de altın fiyatlarına baskı yaptı. Altın genellikle bir dolar karşılığı fiyatlandırılır ve dolar güçlendiğinde altın daha pahalı hale gelir ve talebi düşer. Bununla birlikte, jeopolitik belirsizlikler ve küresel ekonomik yavaşlama endişeleri altın fiyatlarına bir miktar destek sağlıyor. Rusya-Ukrayna savaşı, artan enflasyon ve yaklaşan resesyon korkuları yatırımcıları emtiaya yönlendiriyor. Altın için teknik görünüm karışık. Altın, ons başına 1.830 dolar seviyesindeki önemli bir destek seviyesinin üzerinde işlem görüyor. Ancak, 1.880 dolar seviyesindeki direnç seviyesini kırmakta zorlanıyor. Analistler, altın fiyatlarının kısa vadede muhtemelen dalgalanmaya devam edeceğini ve ABD'den gelen ekonomik verilere ve jeopolitik gelişmelere bağlı olacağını belirtiyor.

**Türkiye Kira Artışında Avrupa Birincisi: İkinciyi 10'a Katladık** Türkiye, Avrupa ülkeleri arasında son bir yılda en yüksek kira artış oranını kaydederek Avrupa birincisi oldu. Eurostat verilerine göre, Türkiye'de kira artış oranı yüzde 26,7 olurken, ikinci sıradaki Estonya'daki artış oranı sadece yüzde 2,5 oldu. **Avrupa'yı Şaşırtan Fark** Türkiye'nin Avrupa'daki rakiplerine kıyasla kaydettiği kira artışı farkı şaşırtıcı boyutlarda. Eurostat verilerine göre, Türkiye'deki artış oranı ikinci sıradaki Estonya'dakinden 10 kat daha yüksek. Bu büyük fark, Türkiye'deki konut sektöründe yaşanan benzeri görülmemiş krizin boyutunu ortaya koyuyor. **Faktörler** Türkiye'deki yüksek kira artışının arkasında bir dizi faktör yer alıyor. Bunların başında döviz kurlarındaki dalgalanmalar geliyor. Türk lirasının değer kaybı, ithal konut malzemelerinin fiyatlarını yükseltti ve bu da inşaat maliyetlerine yansıdı. Ayrıca, Türkiye'deki yüksek enflasyon da kira artışlarını tetikledi. Yüksek enflasyon, ev sahiplerinin enflasyona karşı kira gelirlerini koruma arayışına girmesine yol açtı. **Sosyal Etkiler** Yüksek kira artışları, Türkiye'deki birçok haneyi finansal olarak zor durumda bırakıyor. Artan kira maliyetleri, diğer temel ihtiyaçlar için daha az para bırakıyor ve birçok insanı uygun fiyatlı konut bulmakta zorlanmasına neden oluyor. **Çözüm Önerileri** Türkiye'deki kira krizini ele almak için bir dizi çözüm önerisi bulunuyor. Bu öneriler arasında şunlar yer alıyor: * Kira artışlarına sınırlamalar getirilmesi * Sosyal konut yatırımlarının artırılması * Uzun vadeli konut kredisi faizlerinin düşürülmesi * Konut stoklarının artırılması **Sonuç** Türkiye, Avrupa ülkeleri arasında son bir yılda en yüksek kira artış oranını kaydederek Avrupa birincisi oldu. Bu yüksek oran, konut sektöründe yaşanan krizin boyutunu ve haneler üzerindeki olumsuz etkilerini vurgulamaktadır. Krizin çözülmesi için hükümetin ve ilgili tarafların acil önlemler alması gerekmektedir.

**Türkiye Kira Artışında Avrupa Birincisi: İkinciyi 10'a Katladık** Türkiye, Avrupa ülkeleri arasında son bir yılda en yüksek kira artış oranını kaydederek Avrupa birincisi oldu. Eurostat verilerine göre, Türkiye'de kira artış oranı yüzde 26,7 olurken, ikinci sıradaki Estonya'daki artış oranı sadece yüzde 2,5 oldu. **Avrupa'yı Şaşırtan Fark** Türkiye'nin Avrupa'daki rakiplerine kıyasla kaydettiği kira artışı farkı şaşırtıcı boyutlarda. Eurostat verilerine göre, Türkiye'deki artış oranı ikinci sıradaki Estonya'dakinden 10 kat daha yüksek. Bu büyük fark, Türkiye'deki konut sektöründe yaşanan benzeri görülmemiş krizin boyutunu ortaya koyuyor. **Faktörler** Türkiye'deki yüksek kira artışının arkasında bir dizi faktör yer alıyor. Bunların başında döviz kurlarındaki dalgalanmalar geliyor. Türk lirasının değer kaybı, ithal konut malzemelerinin fiyatlarını yükseltti ve bu da inşaat maliyetlerine yansıdı. Ayrıca, Türkiye'deki yüksek enflasyon da kira artışlarını tetikledi. Yüksek enflasyon, ev sahiplerinin enflasyona karşı kira gelirlerini koruma arayışına girmesine yol açtı. **Sosyal Etkiler** Yüksek kira artışları, Türkiye'deki birçok haneyi finansal olarak zor durumda bırakıyor. Artan kira maliyetleri, diğer temel ihtiyaçlar için daha az para bırakıyor ve birçok insanı uygun fiyatlı konut bulmakta zorlanmasına neden oluyor. **Çözüm Önerileri** Türkiye'deki kira krizini ele almak için bir dizi çözüm önerisi bulunuyor. Bu öneriler arasında şunlar yer alıyor: * Kira artışlarına sınırlamalar getirilmesi * Sosyal konut yatırımlarının artırılması * Uzun vadeli konut kredisi faizlerinin düşürülmesi * Konut stoklarının artırılması **Sonuç** Türkiye, Avrupa ülkeleri arasında son bir yılda en yüksek kira artış oranını kaydederek Avrupa birincisi oldu. Bu yüksek oran, konut sektöründe yaşanan krizin boyutunu ve haneler üzerindeki olumsuz etkilerini vurgulamaktadır. Krizin çözülmesi için hükümetin ve ilgili tarafların acil önlemler alması gerekmektedir.

**ABD'de Konut Başlangıçları Mayıs'ta Azaldı: Enflasyon ve Yükselen Faiz Oranları Etkisini Gösterdi** **[Şehir, Eylet] - [Tarih]** - ABD Ticaret Bakanlığı tarafından Çarşamba günü yayınlanan verilere göre, konut başlangıçları Mayıs ayında %14,4 azalarak yıllık bazda 1,549 milyon birime geriledi. Bu, Nisan ayındaki gözden geçirilmiş oran olan 1,819 milyon birimden önemli bir düşüşü temsil ediyor. Azalma, tek ailelik konut başlangıçlarında %13,3 ve çok ailelik konut başlangıçlarında %17,4 düşüşle geniş tabanlıydı. Konut başlangıçları, yeni inşa edilen konutların sayısını takip eden ve gayrimenkul sektörünün sağlığıyla ilgili önde gelen bir göstergedir. Son aylardaki düşüş, yükselen enflasyon ve faiz oranlarının konut alıcılarının karşı karşıya olduğu zorlukları vurgulamaktadır. Uzmanlar, yüksek enflasyonun konut alıcılarının satın alma gücünü azalttığını, yükselen faiz oranlarının ise ipotekleri daha pahalı hale getirdiğini belirtiyor. Bu faktörler, bazı potansiyel alıcıları pazardan uzaklaştırdı ve konut talebini azalttı. Ulusal Konut İnşaatçılar Birliği'nin Baş Ekonomisti Robert Dietz, "Yüksek enflasyon ve faiz oranları, konut sektörüne baskı yapmaya devam ediyor" dedi. "Konut başlangıçlarındaki bu düşüş, konut arzındaki zorlukların devam ettiğini ve konut piyasasının zor bir dönemden geçtiğini gösteriyor." Konut başlangıçlarındaki düşüşe rağmen, mevcut konut satışı nispeten sabit kalıyor. Ancak uzmanlar, yükselen faiz oranlarının önümüzdeki aylarda mevcut konut satışlarını da etkilemeye başlayabileceğini tahmin ediyor. ABD Merkez Bankası'nın enflasyonu kontrol altına almak amacıyla faiz oranlarını daha da artırması bekleniyor. Bu, ipotek oranlarının yükselmeye devam etmesine neden olabilir ve bu da konut sahibi olma maliyetini daha da artırabilir. Konut piyasasının ne zaman toparlanacağı belirsizliğini koruyor. Ancak uzmanlar, enflasyonun azalması ve faiz oranlarının sabitlenmesinin piyasanın iyileşmesine yardımcı olacağına inanıyor.